Türk hukukunda Türk milli gemi sicili ve Türk uluslararası gemi sicili olmak üzere iki temel sicil mevcuttur. Bunlardan Türk milli gemi sicili esasen Türk ticaret gemileri içindir ve sicille ilgili hükümler 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiştir. Türk uluslararası gemi sicili ise, ikinci sicil olarak 1999 yılında kabul edilen 4490 sayılı Kanunla kurulmuştur.

Türk Uluslararası Gemi Siciline yük gemilerinin, yolcu gemilerinin, açık deniz balıkçı gemilerinin ve ayrıca ticari yatların tescili mümkündür. Kanunun 5. maddesi gereğince gemi ya da yatın malikinin Türkiye’de yerleşik Türk ya da yabancı uyruklu gerçek kişi ya da Türkiye’de Türk mevzuatına göre kurulmuş bir şirket olması gerekir. Bu noktada Türk hukukunda tek kişiden ibaret bir anonim ya da limited şirketin kolayca kurulmasının mümkün olduğu belirtilmelidir.

Bununla birlikte yurt dışından finansal kiralama yoluyla temin edilecek gemiler ve yatların Türk Uluslararası Gemi Sicilinin özel bir sütununa kiracı adına kaydedilebilir. Fakat bareboat kapsamındaki gemiler ve yatlar uluslararası sicile tescil edilemez. Son olarak Türk uluslararası gemi siciline kayıt için esasen gemi ya da ticari yatın Türkiye’de inşa edilmiş ya da 300 GRT’den büyük olması şartıyla yurtdışından ithal edilmiş olması gerekir. Türk uluslararası gemi siciline kayıtlı gemi ve yatlar, Türk bayrağı çekme hakkı elde eder. Ancak doğrudan kabotaj hakkından yararlanamaz.

Bununla birlikte sicile kayıtlı gemilerin ve yatların işletilmesinden ve devrinden elde edilen kazançlar, gelir ve kurumlar vergileriyle fonlardan istisnadır. İlaveten sicile kayıtlı gemi ve yatların sigortaları yurtdışında yaptırılabilir ve ayrıca bu gemilere ve yatlara ilişkin alım, satım, ipotek, tescil, kredi, navlun mukaveleleri; damga vergisine, harçlara, banka ve sigorta işlemleri vergisine ve fonlara tabi tutulmazlar. Bu yönleriyle Türk uluslararası gemi sicili, gemi ya da yat sahiplerine Türk bayrağının yanı sıra büyük mali imkanlar sunar.

Türk uluslararası gemi sicilinde kayıt harcı ve tonaj harcı olmak üzere iki temel ödeme yükümlülüğü söz konusudur. 4490 sayılı Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununun 12. maddesine göre, kayıt harcı 10.000 ABD Doları karşılığında Türk parasına ilave olarak, her bir net ton için 1 ABD Doları karşılığı Türk Lirasıdır. Yatlar için ise, kayıt harcı olarak maktu 5000 ABD Doları alınmaktadır. Yıllık tonaj harcı ise, gerek gemiler gerek yatlar için her takvim yılı için her bir net ton başına 1 ABD Doları karşılığı Türk Lirasıdır.

Türk Uluslararası Gemi Sicili Kanununda 9 Temmuz 2024 tarihinde değişiklik yapılmıştır. Bu kapsamda Uluslararası Denizcilik Örgütünün (IMO) iklim değişikliği ile mücadele ve sera gazı emisyonunun düşürülmesi çalışmalarına paralel düzenlemeler getirilmiştir. Bunlardan biri, Türk Uluslararası Gemi Siciline yeni kaydedilecek gemi ve yatlardan ana sevk sistemi olarak fosil yakıt kullanmayan bir enerji kaynağının kullanılması durumunda kayıt harcı alınmaması, yıllık harcın yarısının alınmasıdır.

Söz konusu Kanun değişikliği, 9 Temmuz tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır. Kanun değişikliğinin gerekçesi şu şekilde açıklanmıştır:
“Günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu en büyük çevresel sorunun iklim değişimi olduğu ve iklim değişimi ile mücadelede en önemli faktörlerden birinin sera gazı emisyonlarını azaltmak olduğu bilinmektedir. Bu kapsamda sera gazı emisyonlarının başlıca kaynağı olan fosil yakıt tüketiminin azaltılması gerekmektedir. Bu çerçevede dünyada olduğu gibi ülkemizde de çevreci politikalar ve teşvik mekanizmaları kabul edilerek uygulanmaya başlanmıştır. Fosil yakıt kullanmayan gemilerin deniz ticaret filomuza katılması ve gemi inşa sanayimizde bu tür gemilerin ilk örneklerinin inşa edilerek yaygınlaşmasının sağlanmasının, çevresel avantajlarının yanı sıra deniz ticaretimizi ve gemi inşa sanayimizi geliştireceği de şüphesizdir. Bu itibarla devletin bu değişimin sağlanmasında bir teşvik mekanizması kurması önem arz etmektedir. Bu amaçla TUGS’a kayıtlı olan gemi ve yatların ana sevk sistemlerini sıvılaştırılmış doğalgaz hariç fosil yakıt kullanmayan bir enerji kaynağına dönüştürmeleri halinde veya TUGS’a yeni kaydedilecek gemi ve yatlardan ana sevk sistemleri fosil yakıt kullanmayan bir enerji kaynağı kullanması durumunda kayıt harcı alınmaması, yıllık harcın yarısının alınması öngörülmektedir.” Bu yerinde düzenleme ile fosil yakıt kullanmayan bir enerji kaynağı kullanan gemiler ve yatlar teşvik edilerek Türk bayrağı çevreci bir konuma getirilmektedir.

Bilindiği üzere yat inşa sektöründe özellikle de gelişen süper yatçılık ve mega yatçılıkta hibrit, elektrikli, güneş enerjili ya da yeşil hidrojen gibi enerji türleri tercih edilerek sıfır emisyon sağlanmaktadır. Bu gelişmelere bağlı olarak farklı ülkelerdeki limanlara yanaşarak tonlarca benzin, dizel ya da doğal gaz gibi fosil yakıt alan süper yatlar belki de ilerleyen süreçte daha az görülecek ve çevremiz korunacaktır. Türk hukukunun buna bir nebze dahi olsa katkı vermesi sevindiricidir. Buna bağlı olarak yat ve süper yat inşa sektöründe dünyada zirveyi yakalayan Antalya tersaneleri ile Tuzla ve Gölcük tersaneleri de bu hususta çevreci çalışmalarını daha da artırmalıdır.

Category

Tags

Comments are closed