“Denizcilikte güverte altında veya dip tanklarda geminin yakıtının konulduğu bölmeye “bunker” denir. Buna bağlı olarak yakıt ikmali ya da gemiye yakıt teslimi “bunkering” şeklinde anılır. Esasında İngilizce “bunker” kelimesi toprak altındaki ambar, depo, sığınak manasındadır. Tarihsel süreçte kömürle çalışan gemilerde kömürün tutulduğu yer bu kelimeyle ifade edildiğinden günümüzde sıvı yakıtlar açısından da aynı terimin kullanımına devam edilmektedir. Hem mevzuatta hem uygulamada “bunker” teriminin, yakıtın konulduğu yer yanında, bizatihi yakıt (gas oil, fuel oil, marine fuels) manasında da kullanımına rastlanır. Ancak yakıtın, terminolojide farklı bir kavram olan “bunker fuel/oil” şeklinde de anıldığı vurgulanmalıdır.
Uygulama da gemisi için yakıta ihtiyaç duyan malik veya çarterer ile tedarikçi arasında yakıt tedarik sözleşmesi kurulur. Buna rağmen yakıt, tedarikçi yerine onun akidi üçüncü kişi konumundaki ikmalci tarafından gemiye teslim edilir. Dolayısıyla uygulama dikkate alındığında malik veya çarterer ile ikmalci arasında akdi bir ilişki yoktur. Yakıt alacağı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda gemi alacağı değil deniz alacağı sayılmıştır (TTK m. 1352/1/L). Buna göre yakıt bedeli vadesinde tedarikçiye ödenmezse tedarikçi doğrudan akidine ya da Türk Ticaret Kanununun 1369. maddesinde belirtilen şartlar dahilinde geminin ihtiyati haczine başvurabilir. Bununla birlikte deniz ticaretinde görülen tek gemilik şirketler sebebiyle hükmün uygulanmasında zorluklar mevcuttur.” (Makale Özet ve Giriş Kısmından)
Dr. Sami Aksoy tarafından denizcilikte yakıt tedariki ilişkilerinin hukuki boyutuyla ele alındığı makale, Banka ve Ticaret Hukuku Dergisi 2018 Mart sayısında yayımlanmıştır. Konu hakkında bilgi ve hukuki danışma için info@aksoylaw.com adresinden irtibata geçebilirsiniz.
Comments are closed