Taşıma hukukunda özellikle de karayoluyla yük taşımalarında yabancı plakalı araçların Türkiye’de kazaya karışmalarına sıkça rastlanır. Tırda taşınan yük sahiplerinin talep hakları bir yana, kazada zarar gören üçüncü kişilerin, ölüm ya da yaralanma halinde ise tazminat alacaklarının söz konusu tırları işleten şirketlere başvurusu önemli bir hukuki meseledir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” hükmü bulunmaktadır. Kanunda araç işleten ise, araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişi şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre misal sahibi olduğu aracı kullanan kişi ya da anonim şirket veyahut kiraladığı araçlarla ticari faaliyet yürüten bir şirket, Kanun kapsamında araç işleten sayılacaktır.
Türk hukukunda araç işletenlerin, yukarıda bahsi geçen sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunlu tutulmuştur (KTK m. 91). Söz konusu sorumluluk sigortası, uygulamada (zorunlu) trafik sigortası olarak bilinmektedir. Trafik sigortaları, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na yollama yapılarak kurulur. Bu bakımdan söz konusu genel şartlar, araç işleten ile sigorta şirketi arasındaki sözleşmenin bir parçası, adeta poliçe eki kabul edilir.
Genel şartların A3 hükmüne göre, sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi (kullanımı) sırasında, üçüncü şahısların ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet verilmesi halinde, Karayolları Trafik Kanununa göre sigortalıya düşen hukuki sorumluluk çerçevesinde bu Genel Şartlarda içeriği belirlenmiş tazminatlara ilişkin talepleri, kaza tarihi itibariyle geçerli zorunlu sigorta teminat limitleri dahilinde karşılamakla yükümlüdür.
Bahsi geçen trafik sigortası, coğrafi açıdan Türkiye sınırları içinde geçerlidir (Genel Şartlar A4). Şayet araç maliki, aracıyla belirli süre yurtdışına çıkması sebebiyle sorumluluk sigortasına ihtiyaç duyuyorsa bu durumda uygulamada “Yeşil Kart Sigortası” ya da “Yeşil Poliçe” adıyla bilinen sigorta korumasına başvurulması gerekir.
Yeşil Kart Sigortasında sigortacı (Örneğin X Sigorta A.Ş.), Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’nun üyesi bulunduğu Yeşil Kart Sistemi dâhilindeki yabancı ülkelerde motorlu aracın işletilmesinden ötürü meydana gelecek sorumluluk hallerinden dolayı sigortalıyı, olayın meydana geldiği ülkenin zorunlu mali sorumluluk sigortası limitleri dâhilinde güvence altına alır.
Aynı ihtiyaç yabancı plakalı araçların Türkiye’de kullanılması durumunda da ortaya çıkar. Bu konuda Karayolları Trafik Kanununun 91. maddesinde “Yabancı plakalı taşıtların Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakanlıkça belirlenecek usul ve esaslara göre Türkiye’de geçerli sigortaları yoksa bunlar için zorunlu mali sorumluluk sigortası Türkiye sınırlarına girişleri sırasında yapılır.” hükmünün bulunduğu hatırlatılmalıdır.
Özellikle Türkiye ile yabancı ülke arasında sefer yapan tırlar (çekici/dorse) açısından bu poliçeler sıkça hukuki tartışmaya açılır. Misal Bulgaristan plakalı bir çekici ve dorsenin kendi ülkesinde trafik sigortası vardır ve fakat kendi ülkesinden edineceği yeşil poliçe ile Türkiye sınırları içerisindeki sorumluluk rizikosu da teminat altına alınmış olur.
Türkiye’de meydana gelen ve yabancı plakalı/yeşil karta (poliçeye) sahip aracın karıştığı kazalarda, zarar gören üçüncü kişiler, sigorta tazminatının ödenmesi için yeşil poliçeyi düzenleyen sigorta şirketine izafeten doğrudan Türkiye Motorlu Taşıt Bürosu’na başvurabilirler. Bu konuda dava öncesi Büro nezdinde zarar görenlerin talebi üzerine hasar dosyası açılmakta ve şartlar uygunsa ibraname karşılığında sigorta tazminatı ödemesi yapılmaktadır. Bu bilgiler ışığında yabancı plakalı ticari ya da binek araçların Türkiye sınırları dahilinde karıştığı kazalarda öncelikle araç işletenlerin kendi ülkelerinde zorunlu sigortaya ve ayrıca yeşil karta sahip olup olmadığı sorgulanmalı; ardından hukuki yol haritası çizilmelidir.
Comments are closed